BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

21 Haziran 2009

başkası

başkasına baktım dün.başkasına dokundum ellerimle. başkasını yaşamaya çalıştım. seninle paylaştığım ne varsa başkasıyla da paylaşabilirdim. başkasıyla da gülümseyebilirdim. denedim. seni aklıma getirmemek için savaşıp durdum kendimle. nefes almaya korktum başkasının yanındayken. başkasının kokusu midemi bulandırıyordu çünkü. ufacık bir an seni düşünsem boğazımdaki yumrulara ve zor tuttuğum gözyaşlarıma engel olamayacağımdan korkuyordum başkasının yanında. eğer ağlarsam kendime verdiğim onca sözü denize atmış olacaktım. ama kör olmuştu bir kere gözlerim. ne kadar kayıp verecek olsam da umursamıyordum. gözüm karaydı. kendimi derin bir nefes çekmek için hazırladım. tekrar ellerimle dokundum başkasına. korkuyordum çokça. ve kokunu ciğerlerime çekmeyi umarak derin bir nefes aldım yine başkasının yanında. nasıl anlatırım hasretimi? ne desem? ne yapsam? öleceğimi mi sandım? kokunu bir daha alamamaktansa ölmek daha iyi değil miydi? o kadar güçsüz bırakmıştın ki beni..nefes alamıyor,konuşamıyor, düşünemiyor olmuştum. ''başkaları''ndan oluşan bir hayatım vardı artık. yarı canlı yaşam mücadelesi verecektim. girdiğim her ortamdan gizlice yok olmak isteyecektim. çok defa otobüse atlayıp evinin önüne gelecek, kapıların kapalı olduğu o balkona bakacaktım. evin içini gözlerimde canlandırıp beni içeri daver etmeni bekleyecektim. başkalarının yanında hep anılarımızdan bahsedecektim. her lafımın sonu sana geliyordu çünkü. insanlar benden sıkılacak, beni hayatlarından çıkarmak isteyeceklerdi. ama hiçbiri bir halt bilmiyordu işte. hiçbirinin karşısına adını haykırmak isteyeceği biri çıkmamış, hiçbiri akıttığım gözyaşlarımın sonsuzda birini akıtmamıştı. hiçbiri hissetmeyi öğrenmemişti. hiçbiri kendi olamamıştı yaşarken. hepsi birbirinin taklidiydi.

bense kendime özgü yaşadım hep. kimseden ilham(!) almadan, sadece hislerimin beni yönlendirmesine izin verdim. insan doğasına ait her duyguyu tatmaya çalıştım. ''hiçkimseler''in yadırgamalarına kulaklarımı tıkayıp kendi yolumu çizdim. o hiçkimseler çok defa bomboş hayatlarıyla benim hayal kırıklıklarıyla da olsa dolu dolu olan hayatımı kıyaslamaya çalıştılar. hepsini susturdum ben. anılarımdan asla vazgeçmeyerek devam ettim yoluma. hala ağlıyorum belki. belki geçmişimi geri istiyor, küçük bir çocuk gibi mızmızlanıp ''hani ağlamak en büyük silahtı?'' diye sayıklıyorum. gözyaşlarıma dayanamayıp geçmişimin bana geri dönmesini bekliyorum. hala bir karış suda çırpınıp duruyor, geçmişin beni bıraktığını kabullenemiyorum. ''o kadar güzeldi ki'' diyorum kendi kendime her defasında. ama yapacak bir şeyim kalmadı artık. bütün ''son koz''larımı tükettim ben. artık ''akışına bırakmak''tan başka çarem kalmadı sanırım. akışına bırakıyorum hayatımı, bir müddet nefes alamama pahasına da olsa..

0 pırt: