BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

27 Haziran 2009

ay ışığı

doğruluyormuşum bir anda yatağımdan, gecenin karanlığında. yine seni görüyor, yine soluksuz kalıyormuşum. alelacele tüm terimi yastığa siliyor, ay yine beni bekliyor diye geçiriyormuşum içimden. ay gece hep aynı saatte, aynı rüyayla uyandırıyormuş beni. anında kalkıp balkona çıkıyormuşum. ay'a kendimi gösterip içini rahat ettiriyormuşum. biliyormuşum ki; sen de aynı gecelerde, aynı saattlerde, aynı rüyayla uyanıyormuşsun. benimle aynı anda kendini dışarı atıyor, aynı ay'ı paylaşıyormuşsun. gecenin o saati, ay; evrene inat tüm hareketini kesip duruyormuş bizim için. biz, kimsenin bizi rahatsız etmediği o saatte birbirimizi yaşarken; ay da bizi yaşıyormuş usul usul. o saatlerde tüm evren uykuya gömülmüşken; sen, gerçekliğe dair ne kadar kural varsa hepsini yok sayıp yanımda beliriveriyormuşsun. gecenin karanlığı tüm utangaçlığını alıp götürüyormuş. sadece arzun kalıyormuş yanında. hiç gözlerini kaçırmadan dikkatle süzmeye başlıyormuşsun her noktamı. kendimi hemencecik kollarına bırakmak istiyor, ama bir o kadar da korkuyormuşum. bir anda yaşayıp tüketmek istemeyecek kadar vurgunmuşum sana. yavaşça ellerini hareket ettiriyormuşsun. yavaşça.. önce ellerinle sonra dudaklarınla okşuyormuşsun titreyen dudaklarımı. kulağıma anlamsız şeyler fısıldıyormuşsun; başka bir dildenmişçesine. anlayamadıkça çıldırıyormuşum. anlatmaya çabalamıyor, yavaşça diğer elini de oynatıyormuşsun yerinden. belimden başlayarak yukarılara doğru usulca kaymaya başlıyormuş elin. içim gıcıklanıyor, kendime hakim olabilmem gitgide imkansız bir hal almaya başlıyormuş. şeytana uymak istiyormuşum o gece. masum küçük kız rolümden sıyrılıp, sana minik bir armağan bırakmak istiyormuşum ay ışığında..

0 pırt: