BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

22 Kasım 2009

bir çığlık duydum. benden çıkmış. korktum ve yazdım.

1. gün
eskiden kendi kendime konuşmak için en azından aynanın karşısına geçiyordum. daha fena zamanlarda ise nadiren duvar karşına geçerdim. fakat şimdi nereye baktığımın bir önemi kalmadı. öfkeliyim. öfkemi kusmak için bulabildiğim her zımbırtının karşısında kükrüyorum. biri var. yüzüne küfretmek istediğim biri var. içimde, dışımda, aramda, sıramda, bütün düzenimin içine eden biri. şimdilerde yanlış yere kamp kurmuş. nerdedeyse yolumun üzerine düşüyor gölgesi. karşılaşırsam kendimi tutamam. kaçmak şart. hep kaçıyorum zaten. kaçmak kötü derler; her durumda değil. inanın karşılaşmak daha kötü. dahası, ben artık ben değilim. köprüden çok sular aktı.
**
2.gün
zaman geçmiyor. zaten sevmez beni zaman. biliyorum daha da geçmeyecek. aklım hep dolu, tek bir şeyle aylardır dolu. yavaş yavaş delirdiğimi biliyorum. o kadar hayal kuruyorum, o kadar düşünüyorum ki çoğu zaman hayalle gerçek birbirine giriyor.
onun olup olmamasının artık gerçekten bir farkı yok. gözlerim onu her an yanıma taşıyor zaten. gözlerim benimle oyun oynuyor diyorlar. ama onlar hiçbir şey bilmiyor. gerçeklere inanmayı çoktan bıraktım. ben artık başka bir boyutla görüyorum, neden anlamıyorlar?
geceleri yatağıma giriyor. bu hayal olamaz.
dokunuyorum ona. hayır, boşluğa dokunuyor olamam.
üzerinde hep okul gömleği oluyor, onu en son gördüğümdeki gibi. yeni yıkanmış gömlek kokusuyla kendi kokusu birbirine girmiş. bu karışımı ezbere biliyorum.
gerçek tüm bunlar.sizlerin tüm bunları hiç hissetmemiş olmanızsa kendi sorununuz.
sonra görüntüler, sesler, kokular karışıyor. dönmeye başlıyor. etrafta olan soyut, somut her türlü kavram dönüyor.
anlıyorum ki benim başım dönüyor.
ilk defa onunla dönen başım, artık her gece onun hayal olan gerçeğiyle dönüyor.
**
3.gün
hayatımdan dünü çıkarıyorum. hatta aynı dün gibi olan bugünümü de çıkarıyorum.
**
4.gün
aslında ben kendimi kandırıyorum.

0 pırt: