BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

01 Ekim 2009

kül rengi

bir gün alevler sardı bedenimi. cayır cayır, acının doruğunda yanmaya başladım. o kadar yandı ki canım, yok olmak istedim. canımın acısına dişimi sıkarak yok olacağım anı bekledim. yandım yandım..
gitgide ateşim soğumaya, evriminin sonuna gelmeye başlamıştı. fakat bedenim yavaş yavaş hissizleştiği halde bir türlü yok olamıyordum. ufak ufak dökülmeye başlayınca anladım ki; küle dönüyordum.
somut bedenimdeki saklı kalmış soyutluğumdu kül. yanıp yanıp yok olamamanınsa en somut örneğiydim. narin dokunulmazsam dağılır gider, hele rüzgarlara hiç dayanamazdım. tepkiliydim.
silik çizgilerimin, belli belirsizliğimin, bulanık düşüncelerimin ve flu ruh halimin yeni yeni bilincine varıyordum. zamanla kendime alışmaya ardından da kabullenmeye başladım. ışığım cılız, fakat kendi kendimi aydınlatabilmemin verdiği mutlulukla fluluktan keskinliğe, grilikten siyahlıya kayar gibi hissediyordum kendimi. ancak hiçbir zaman ne gri ne de siyah olabildim. griden daha sert; siyahtansa daha narindim.
ben kül rengiydim.

0 pırt: