BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

24 Şubat 2011

melaba uzun zaman oldu.

yine aylar oldu seni görmeyeli yoldaş. nasıl oralar? istanbullar ısıtıyor mu seni? kar var diyorlar. sıkı giyin. hani kat kat giyinirdin ya. üşümemek için pantolonunun beline sıkıştırırdın içindeki giysileri. hani dalga geçerdim ya senle hep. işte öyle dikkat et kendine.
hep aklımdasın yoldaş. kafka okudum geçen gün. dava mava vardı. seni andım. hoş her durumda seni anıyorum ya zaten. avukat yoldaş.
tatilde beni sordun. görmek istedin ya hani beni. görüşmeyelim dedim sana. görüşmeyelim be yoldaş. bak benim yepyeni bir hayatım oldu. görüşmeyelim işte.
geçen gün yüzünü hatırlamaya çalıştım, hatırlayamadım yoldaş. kötü hissettim kendimi. sonra açtım fotoğraflarımıza baktım. yine ağlayasım geldi. kapattım ben de. gel görüşmeyelim işte.
burada sana benzeyen biri var. ya da belki de sana hiç benzemeyen. kokusuna bayılıyorum. senin kokuna nasıl da bayılırdım hatırlıyor musun? işte öyle kokluyorum onu gizliden gizliye. yani, kokluyordum gizliden gizliye. ifşa olduk şimdi biraz. meyillendik mi birbirimize, öyle mi denir, bilmem işte. ne dersin yoldaş, senle ben gibi olur muyuz onla da?
sana dokunurken titrerdim ya hani, şimdi yine titriyorum. daha öpmedi bile beni. öpse bayılır mıyım? bayılmam değil mi yoldaş? seninleyken de hep bayılacak gibi olur, yine de dayanırdım.
sabaharı midem bulanıyor yine yoldaş. onu gördüğüm günler yemek içmek yok. hayat ara veriyor yine. ne dersin, hayat bizi, seninleyken olduğu gibi yine arasına alacak mı? ah bu sefer kursağımda bırakmasa keşke.

0 pırt: