BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

09 Nisan 2010

gökten 10 elma düştü


1) risk almak kadar tatmin edici bir his daha var mıdır? 4 yanlış 1 doğruyu götürüyorsa ve sen soruyu sallamışsan egonu tatmin etme amacındasındır. ve soru tutarsa egon tavan yapar.

2) senden karşılık bekleyeni itersen sana milyon kere geri döner. dönüyor arkadaş. lanet olsun ki dönüyor. sonra kendi kendine keşke öbürünü de itseydim diyorsun.

3) hiç anlamadığım, şu kuruyemişlerin kabuklarını niye tuzlarlar ki? hayır, zaten benim yediğim fıstığın içi. kabuğunu tuza bulasan kaç yazar?

4) annem bana ''ben mi seni doğurdum sen mi beni?'' diye sorduğu zaman ''tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan?'' karşılığını veriyorum, susuyor.

5) ''sigara'' değil de, ''cigara'' daha çekici.

6) meşhur çatlak kremi ellezza'nın bir tutam faydasını gören varsa buyursun gelsin. para tuzağı yahu onlar. salyangoz özüymüş, peh! yiyorlar bizi. herballife bir, bu iki. gelmeyin bu oyunlara.

7) dilimiz elimize alıp dolayıp düğüm yapacak kadar uzun olsaydı yemin ediyorum her dakika onunla oynardım.

8) küçükken ''samsung'' ürünlerinin samsun'da üretildiğini sanıp ''samsung da neymiş, casper daha iyi'' diye düşünürdüm. sonradan gerçeği öğrenince ''büyük lokma ye, büyük söz söyleme'' dediler bana.

9) eşlerinin doğumuna girip bir de doğumu videoya çeken adamların derdi ne ki? büyüyünce çocuğa mı izletecekler?

10) yine küçükken bir akciğer filmim çekilmişti benim. karanlık birşeyler gören doktor inatla bana ''iyice bir düşün, hafızanı yokla, oynarken falan bir ataç yutmuş olmayasın?'' diye abuk bir soru sormuştu. ben de aynı inatla ''hayır!'' diyordum. daha düşünceli bir doktor olsaydı da önce bana atacın ne olduğunu gösterseydi keşke. zira ne olduğuna dair bir fikrim yoktu ve ben ''o ne ki?'' diye sormaya utanıyordum.

0 pırt: